Warning: strlen() expects parameter 1 to be string, array given in /home/www/blog.alperkurtul.com/wp-includes/functions.php on line 262
Hoşgeldiniz…
Split

Hırvatistan II


Warning: strlen() expects parameter 1 to be string, array given in /home/www/blog.alperkurtul.com/wp-includes/functions.php on line 262
Paylaş

(Last Updated On: )

Tren ile Split’e Gidiş

Bizi Zagreb’den Split’e götürecek olan trene bindik ve çantalarımızla beraber bir kompartımana yerleştik. Yerleştiğimiz kompartımanda, bizden başka sadece genç bir çocuk daha vardı. Uçak yolculuğu ve üstüne bütün günün yorgunluğunun ardından hemen uykuya dalmak üzereydik ki, kompartımanı paylaştığımız genç çocuk muhabbet açtı.

Kendisi 21-22 yaşlarında, Hırvatistan’lı bir genç. Karısını ve 16 aylık oğlunu, yaşamakta olduğu şehirde bırakıp, çalışmak için başka bir şehre gidiyor. İnşaat işçisi olarak çalışıyor ve yaşadığı yerde iş bulma konusunda problem yaşadığından, belki de turizmin de etkisi ile inşaat sektörünün daha hareketli olduğu sahil şeridindeki bir yerleşim yerinde bulmuş olduğu iş için şehir değiştiriyor. 3-4 ay orada çalışıp düzenini kurduktan sonra, karısını ve oğlunu da yanına almayı planlıyor.

İngilizce konuşarak muhabbet ettiğimiz bu genç, İngilizce’yi televizyondan öğrenmiş, oldukça da iyi konuşuyor. Söylediğine göre, eşi de televizyondan İspanyolca’yı öğrenmiş. Herhalde pembe dizileri seyrede seyrede öğrenmiştir diye düşündüm muzipçe. Neyse ne, öğrenmişler ya siz ona bakın. Böyle olunca da, insan düşünmeden edemiyor; bizde yabancı filmlere ve dizilere bu kadar çok dublaj yapılması iyi mi oluyor yoksa kötü mü diye.

Epey bir muhabbet ettikten sonra, sonunda uykuya daldık. Sabaha karşı bu genç aktarma yapmak için, Knin’de trenden indi. Biz ise, onu uğurladıktan sonra, uykuya devam ettik. Saat 7 civarında trenimiz Split garına yetişti. Trenden iner inmez, boş odasının olduğunu söyleyen yaşlıca bir kadının peşine takılıp, odasını görmeye gittik, gördük, ama pek beğenmedik. Çok daha iyi bir yer bulabileceğimizi düşünerek, teşekkür ettik ve başka bir yer aramaya koyulduk. Genelde pansiyonlar kişi başı 125 Kuna, apartment’lar ise kişi başı 150-200 Kuna arasında. Sırtımızda çantalarla 1 saatten fazla süre yer aradıktan sonra, sonunda eski Split kısmında bulunan balık pazarının hemen arkasındaki sokakta bir apartment odası kiraladık. İstanbul’dan Hırvatistan’a geldiğimizden beri yatak yüzü görmemiş olmamızdan dolayı, apart’ı kiralayınca ilk işimiz biraz yatıp uyumak oldu. Uyanınca da biraz etrafı dolaşmak için dışarı çıktık.

Split Hakkında

Split’teki günlerimizin neredeyse tamamı yağmurlu geçti. İlk gittiğimiz gün öğleden sonra başlayan yağmurlu ve kapalı hava, Split’te kaldığımız üç gün boyunca da devam etti. İlk iki gün havanın izin verdiği ölçüde, Split’in içini gezdik. Üçüncü gün ise, Split’e 32km. uzaklıktaki Trogir’e gidip orayı gezdik. Split’te, eski şehrin dar sokaklarını dolaştık, sebze meyve satılan pazar yerlerini keşfettik, Etnoğrafya müzesini gezdik, nefis dondurmalarından yiyip durduk, yağmur altında ıslandık, yine yağmurlu bir günde bomboş olan sahilde güvercinleri dondurma külahları ile besledik.

Split’in dar sokaklarında dolaşmak gerçekten keyifliydi. Her taraf taş bina, sokaklar daracık, mekanlar güzel, temiz, bakımlı. İnsanlar da oldukça sevecen. Özellikle tuttuğumuz apart’ı işleten iki kadından adını hatırladığım, ZELJANA (okunuşu JELYANA) adındaki kadın oldukça sevimli ve sıcak kanlı birisiydi. Kendisi, Split deyince Türkiye’de futbolla ilgilenen pek çok kişinin aklına gelecek olan Hajduk Split futbol takımının koyu bir taraftarı imiş. Her hafta maça gidermiş, bizi de davet etti, ama biz teşekkür ederek şehri gezmek istediğimizi söyledik.

İtalya ile deniz komşusu olmasından da kaynaklanıyor olsa gerek, Hırvatistan’daki en yaygın yemek çeşidi pizza ve makarna idi. Pek özellikli ve hoşumuza giden bir yemek kültürü bulamamış olduğumuzdan dolayı, genel olarak Hırvatistan’da ve özel olarak da Split’te dışarıda pek yemek yemedik. Bunun yerine daimi pazar yerlerini keşfedip, buralardan aldığımız malzemelerle apart’ımızda kendi yemeğimizi kendimiz yapmayı tercih ettik. Fakat açık dondurmalarına diyecek bir söz bulamıyorum. Aslında buluyorum da (“HARİKA”, “ENFES”), ama bunlar da yetersiz kalıyor. Split’te sahilde yer alan DUJAM adındaki bir pastanede başlayan dondurma serüvenimiz, bütün Hırvatistan gezimiz boyunca devam etti. Her gittiğimiz yerde bol bol dondurma yedik. Dondurmalar bol çeşitli, oldukça ucuz ve çok ama çok lezzetli.

Trogir

Split’teki üçüncü günümüzde hava biraz düzelince biz de, Split’e çok uzak olmayan Trogir’e gitmeye karar verdik. Biraz araştırmadan sonra, Split’ten Trogir’e giden otobüslerin kalktığı yeri bulup, otobüs ile Trogir’e gidip oraları gezdik, yemek yedik, fotoğraflar çektik. Trogir, Split’in eski şehir kısmına benzer bir yapısı olan sevimli bir yerleşim yeri. Ana kara, ona çok yakın küçük bir ada ve ona da yakın büyük bir ada üzerine kurulmuş bir şehir. Adalar, birbirine ve ana karaya yakın olduklarından köprü ile geçilebiliyor. Ayrıca, Split’te olduğu gibi Trogir’de de taş evler arasında yer alan dar sokaklarında gezinmek de oldukça keyifliydi. Akşama doğru otobüsle tekrar Split’e geri döndük.

Split’te otobüsten indiğimizde, bizimle aynı otobüsten inen bir çift bizden eski şehire doğru gidebilmek için yol tarifi soruyor. Bu çift, Kanada’dan Hırvatistan’a tatile gelmiş olan bir karı-koca, Nathalie ve Hugo. Aslında Split’te kalıyorlarmış, sabah bir bot kiralayarak denizyolu ile Trogir’e gitmişler, akşam da tekrar otobüsle Split’e geri dönmüşler. Biz de zaten eski şehre doğru gittiğimizden dolayı, yol boyunca beraber yürüdük. Aynı akşam Split’te gezerken, Nathalie ve Hugo ile tekrar karşılaştık, bu sefer biraz daha uzun muhabbet etme fırsatı bulduk.

Ertesi gün, Hırvatistan’daki 5. günümüzde sonunda adam akıllı güneşli ve sıcak bir güne uyandık. Artık Split’ten ayrılma zamanı geldi. Bugün saat 11:30’da hızlı bot ile Hvar adasına gidiyoruz, orada da 3-4 gün kalıcaz. Yine kalacak yer ayarlamış değiliz, oraya gidince ayarlıycaz. Apart’ın anahtarını Zeljana’ya teslim edip, vedalaştıktan sonra, Split’i biraz da güzel havada biraz gezip gördük. Daha sonra da Hvar Adası’na gidecek olan bottaki yerimizi aldık.

Faydalı Bilgiler:
* Split-Trogir arası 32 km.
* Split’ten Trogir’e 37 nolu otobüs gidiyor, fiyatı kişibaşı 20 Kuna.
* 1 Haziran – 30 Eylül tarihleri arasında Split’ten Hvar Adası’na hızlı bot saatleri; 11:30, 15:00, 17:00. Kişibaşı ücreti 42 Kuna.

* Split’te iki kişi için geceliği 300 Kuna’ya kaldığımız apart’ın adres ve telefonları;
HOSTEL DIOKLECIJAN
Priora Petra 8, SPLIT
tel: 021/332-303
mob: 098/969 71 29 ( Dennis Rooms : +385989697129 )
email: krsto.kulusic@st.htnet.hr

Hırvatistan II

 


Paylaş

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir