Warning: strlen() expects parameter 1 to be string, array given in /home/www/blog.alperkurtul.com/wp-includes/functions.php on line 262
(Last Updated On: )
Bu haftasonu biraz kar havası soluyup, karda yürümek için Erikli Yaylası’na gitmeye karar veriyoruz. Bu düşünce ile Cumartesi sabahı arabayla yola çıkıp, önce Eskihisar oradan da feribot ile Topçular’a geçiyoruz. Hava yağmurlu ve soğuk. Bu yağmurlu havada gideceğimiz yerlerde kar görebilecekmiyiz acaba diye de merak etmeye başlıyoruz bir taraftan. Yola devam edip Yalova üzerinden Çınarcık ve oradan da Çınarcık’ın hemen çıkışındaki Teşvikiye Köyü’ne geldiğimizde yağmur hala devam ediyordu.
Erikli yaylasına doğru yola devam etmeden önce köyün kahvesinde oturup birer çay içiyoruz. Kahvede bulunan köyün birkaç sakininden, yukarılarda kar olduğunu, ama dün yağan yoğun yağmur dolayısıyla biraz azalmış olabileceğini öğreniyoruz. Çaylarımızı bitirdikten sonra, araba ile Erikli yaylasına doğru yola devam ediyoruz.
Çifte Şelale
Yol yükseldikçe yağan yağmur kara dönüşmeye başladı ve Erikli yaylasına az bir mesafe kala her tarafın karla kaplı olduğu bir manzara içinde ilerlemeye başladık. Teşvikiye köyünden Erikli yaylasına sadece 8 km. gelmiş olmamıza rağmen her tarafın bembeyaz olması oldukça hoşumuza gitti. Erikli yaylasının sadece 450 m. yükseklikte olması da, yolun daha ileri kısımlarında bizi çok daha güzel manzaraların beklediğinin işaretiydi.
Erikli yaylasında kısa bir fotoğraf molasından sonra araba ile yola devam ettik. Sadece 1-2 km. sonra Çifte Şelalenin girişine geldiğimizde artık yoldaki ve etraftaki kar miktarı da iyice artmıştı. Arabayı yol kenarına park edip, şelaleleri görmek için içerilere doğru yürümeye başladık. Her taraf bembeyaz ve hiç kimsenin olmamasından dolayı da etraf o kadar sessiz ve huzur verici ki… Yazın buraları düşünemiyorum. Yurdun klasik piknikçi kalabalığı içerisinde, onların gürültüsü ve pisliği arasında çok iticidir herhalde. Bu güzellikler arasında yaklaşık bir 500 metre kadar yürüyüp şelalelerin olduğu yere varıyoruz.
Şelalelerin insanı büyüleyici ve biraz da ürpertici manzarasını seyredip, çağlamalarını dinledikten sonra tekrar arabaya geri dönüp, 2 km. ilerideki Küçük Dipsiz Göl’e doğru devam ediyoruz. Küçük Dipsiz Göl’e vardığımızda manzara karşısında daha bir mest oluyoruz. Gölün buz tutmuş harika manzarası eşliğinde gölün etrafını turlayıp fotoğraflar çekiyoruz. Pek çok fotoğraf çekmemizden dolayı gölün etraındaki turumuz epey uzun sürüyor. Sonunda turu tamamlayıp, arabanın oraya geliyoruz ve biraz çay içip bir şeyler atıştırıyoruz.
Büyük Dipsiz Göle Doğru Yürüyüş
Keyfimiz yerinde aslında, ama bir şey yapmayı unutmuş gibiyiz. Buralara geliş amacımız aslında karda trekking yapmaktı. Ama manzaranın güzelliği karşısında daha çok fotoğraf çekme faaliyeti gibi oldu. Biraz da yürüyelim diyoruz ve yol boyunca yürümeye başlıyoruz. Gidiş-dönüş yaklaşık bir 5-6 km. yürüdükten sonra, tekrar arabamıza atlayıp Çınarcık’a geri dönüyoruz.
Çınarcık’a döner dönmez karnımızı doyurmak için, Behçet’in Yeri adındaki bir restorana oturuyoruz. Çınarcık’a birkaç ay önce gelişimizde de burada yemek yemiştik. Çınarcık iskelesine çok yakın bir mesafede ve hemen sahil yolu üzerindeki bu mekan, balık ve meze bakımından gerçekten iyi bir tercih. Buralara yolunuz düşerse ve karnınız da açsa burayı deneyin derim.
Yemek sonrasında hemen yola çıkıp İstanbul’a dönüyoruz ve böylece de bu güzel ve keyifli günü bitiriyoruz.
Mesafeler:
Teşvikiye Köyü – Erikli Yaylası : 8 km.
Teşvikiye Köyü – Çifte Şelale : 10 km.
Teşvikiye Köyü – Küçük Dipsiz Göl : 12 km.
Teşvikiye Köyü – Büyük Dipsiz Göl : 13 km.
Teşvikiye Köyü – Delmece Yaylası : 21 km.
Teşvikiye Köyü – Karlık Yaylası : 23 km.
Deniz seviyesinden yükseklikler:
Erikli Yaylası : 450 metre
Çifte Şelale : 450 metre
Küçük Dipsiz Göl : 550 metre
Mekanlar:
Restaurant – Behçet’in Yeri (Çınarcık/Yalova)