Warning: strlen() expects parameter 1 to be string, array given in /home/www/blog.alperkurtul.com/wp-includes/functions.php on line 262
Hoşgeldiniz…
Foça Gezisi

Foça Gezisi


Warning: strlen() expects parameter 1 to be string, array given in /home/www/blog.alperkurtul.com/wp-includes/functions.php on line 262
Paylaş

(Last Updated On: )

Haftasonunda bir arkadaşımın İzmir’deki düğünü için, Pazartesi gününü de iş yerinden izin alarak, 3 günlük kısa bir tatil haline getirmeye karar verdiğimde, geriye kalan bu 3 günlük zamanı nerede ve nasıl geçireceğimizdi. İzmir güzel bir şehir olsa da, haftasonunu geçirmek için pek cazip bir yer gibi görünmedi gözümüze. İzmir’de kalmak istemediğimize göre, yakın çevresinde nereleri görebilir, nerede kalabiliriz diye düşünmeye başladık. Birkaç ay önce Çandarlı’ya gittiğimizde, oraya çok da uzak olmayan Yeni Foça’yı görmek istemiş, ancak zaman kısıtı yüzünden bu düşüncemizi gerçekleştirememiştik. Bu haftasonunu pek de tabii ki, Yeni Foça civarında geçirebilirdik.

Bu düşünce doğrultusunda, karşımızda iki alternatif belirdi. Birincisi adından da belli olduğu gibi, daha yeni bir yerleşim alanı olan Yeni Foça, diğeri ise daha eski olan Foça. Biri eski biri yeni olsa da, bu iki yerleşim yeri birbirine o kadar da yakın değil, aralarında 22 km. mesafe var. Biraz ön araştırmadan sonra, sonunda Foça gözümüze daha hoş göründüğünden, oraya gitmeye karar verdik. Bu kararımızın ne kadar doğru olduğunu, Foça’da geçireceğimiz kısa süre sonrasında görecektik. Foça’yı gerçekten çok beğendik. Ve kesinlikle Foça, Yeni Foça ile karşılaştırılamayacak kadar güzel bir yer.

Cumartesi günü yola çıkıp, Yalova, Bursa, Manisa ve İzmir üzerinden Foça’ya vardığımızda öğlen vakti olmuştu. İlk yaptığımız şey kalacak bir yer bulmak oldu. Bulduğumuz yer, hemen deniz kenarında yer alan Huzur Pansiyon adında küçük bir pansiyondu. Kaldığımız odanın küçük bir balkonu ve harika bir deniz manzarası vardı.

Foça
Odamızın balkonundan görünen manzara.

Odaya yerleştikten sonra kendimizi doğruca Foça sokaklarına ve Foça’nın merkezindeki sahil boyunca sıralanmış olan balık restoranlarının olduğu kısma attık. Önünde çok güzel papatyaların yer aldığı Liman Restaurant adındaki bir balıkçıyı gözümüze kestirip, rakı, meze ve balık üçlüsünden oluşan harika bir yemek ile Foça’nın tadını çıkarmaya başladık. Yemek sonrasında yine aynı yerde yediğimiz ve tadına doyamadığımız ayva tatlısı ile ağzımızı da tatlandırdık.

Foça
Foça sokakları.

Foça

Foça’daki bu güzel günün akşamını ise, arkadaşımızın İzmir’deki düğüne katılarak geçirdik.

Foça’da İkinci Gün

Foça’daki ikinci günümüze ise, güneşli ve insanın içini düne göre biraz daha ısıtan güzel bir sabah ile başladık. Pansiyonun önünde deniz kenarında güzel bir kahvaltının ardından, İstanbul’dan arabamız ile getirdiğimiz bisikletlerimize atlayıp, Foça içini ve yakın çevresini gezmeye başladık. Öğle saatleri gelip karnımız acıkana kadar, yaklaşık 15 km. keyifli bir gezinti yaptık bisikletlerle.

Foça Gezisi
Beş Kapılar Kalesi.

Karnımız acıktığında ise, yine Foça’nın merkezindeki sahil boyunda yer alan İğdeli Cafe’de oturup, bira ve harika midye dolma ikilisi eşliğinde güneşin tadını çıkardık. Tam da bu noktada, midye dolmalara bir parantez açmak gerektiği kanısındayım. Midye dolmaları, oturduğumuz cafe önünde el arabasında satış yapan Foça Midyecisi Nevzat Usta’dan aldık. Midye dolmalar, İstanbul’daki gibi iri değil, daha ufak midyelerle yapılmışlardı ve çok güzeldi. Zaten evde ailesi yapıyormuş ve gerçekten güzel yapıyorlar. İleride bir gün tekrar Foça’ya gittiğimizde, yapacağımız ilk iş gidip burada midye dolma yemek olacak sanırım.

Foça Gezisi
Foça Midyecisi Nevzat Usta.

Bira ve midye dolma faslından sonra, pansiyonumuza geri dönerken yolda bir de Nazmi Usta’nın meşhur Girit sakız dondurmasından tadıyoruz. Bu mevsimde bile, dondurmaya epey bir rağbet vardı ve kısa bir kuyruk beklemek zorunda kaldık dondurma alabilmek için. Şimdi böyle ise, sanırım yazın burada oluşacak olan kuyruğu aşıp dondurma yemek imkansız olur.

Yeni Foça, Kozbeyli Köyü

Pansiyonumuza geri dönüp bisikletleri arabaya tekrar yerleştirdikten sonra, bu sefer araba ile Foça’nın yakın civarını görmek amacıyla Yeni Foça’ya doğru yola çıktık. Yeni Foça’ya kadar yol, tadına doyum olmayan bir deniz manzarası eşliğinde ilerliyor. Yol boyunca birkaç camping ve ufak çapta birkaç tatil köyü mevcut. Başka bir zaman tatil için, bu camping alanlarına gelmek de bir başka alternatif olabilir.

Foça’nın bir yerlisinden aldığımız tavsiye ile, Yeni Foça’yı 1-2 km. geçtikten sonra, Kozbeyli tabelasını gördüğümüz yerde ana yoldan ayrılıp, birkaç kilometre sonra Kozbeyli köyüne geldik. Kozbeyli köyü, içinde hediyelik ve antika eşya satışının yapıldığı bir iki dükkan ile bir iki köy kahvesinin bulunduğu hafif turistik bir köy görünümünde. Şansımıza köy pazarı vardı da, biraz domates, biraz biber, bir de köy ekmeği alıp, köy girişine yakın bir yerde gördüğümüz bir çeşmenin oraya arabayı çekip, bu aldıklarımızı arabanın içinde keyifle yiyerek akşam yemeğimizi de yapmış olduk.

Kozbeyli’den Foça’ya dönüş yolunda, araba ile Yeni Foça’nın içine girdik. Yeni Foça’dan ayrıldıktan sonra da, iyi ki tatil için Foça’yı tercih etmişiz dedik. Yeni Foça, temiz ve sevimli bir yerleşim yeri. Fakat tatilcilerin ve yazlıkçıların mekanı ve Foça’nın güzelliğiyle karşılaştırılamaz.

Foça’dan İstanbul’a Dönüş Yolu

Bugünü de böyle bitirdikten sonra, tatilimizin son günü olan ve İstanbul’a dönüş için yola çıkacağımız güzel bir Foça sabahına uyanıyoruz. Önce çarşı içinde bir gezinti, ardından da oturduğumuz bir mekanda kahvaltıdan sonra, artık Foça’dan ayrılma zamanı geldi. Dönüş yolunda Menemen’in içinden Manisa’ya yöneldik. Böylece hem yolumuzu bir miktar kısalttık, hem de İzmir trafiğine girmemiş olduk.

Rahat bir sürüşle geçen birkaç saatten sonra, Bursa’ya yaklaştığımız ve Uluabat gölü kıyısından geçtiğimiz sırada, Uluabat Kuş Cenneti diye bir tabelayı görüp, yoldan ayrıldık ve 1 km. sonra da Kuş Cenneti’ne vardık. Bu güzel mekan, içinde birkaç kuş türünün ve kümes hayvanının bulunduğu özel hayvanat bahçesi gibi bir yer. Giriş için kişi başı 2 TL alıyorlar. Biz gittiğimizde, oranın birkaç çalışanı hariç başka kimse yoktu. Özellikle tavuskuşlarının o güzel renk ve biçimlerini görünce, bol bol fotoğraf çektik. Tavuskuşlarının hepsinin ismi de var. Mavi renkli tavuskuşların tamamının adı Yaşar, beyaz renk olanlar ise Pamuk. Kuş cennetinin çalışanları, tavuskuşlarını bu adlarla çağırıyorlar.

Foça Gezisi  Foça Gezisi  Foça Gezisi

Foça Gezisi  Foça Gezisi  Foça Gezisi

Kuş Cenneti’nde geçirdiğimiz bu 1 saatlik süreden sonra, İstanbul’a doğru yolumuza devam ettik.

 

Mekanlar – Telefonlar:
Huzur Pansiyon – Tel: 0232 8121203
Fokai Pansiyon – Tel: 0232 8121765
İyon Pansiyon – Tel: 0232 8121415
Hotel Grand Amphora – Tel: 0232 8123930

 

Foça Gezisi

 


Paylaş

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir